Deprem Travması ve Etkileri

Travma, bireyin yaşamını tehdit eden veya tehdit algısı yaratan olaylar karşısında verdiği psikolojik tepkilerdir. Deprem gibi doğal afetler, bireyde güçlü travmatik etkiler yaratabilir. Travmanın etkisi kişiye, geçmiş deneyimlerine ve olay sırasında hissettiği kontrol seviyesine göre değişiklik gösterir.

Deprem sonrası bireylerde farklı psikolojik, bilişsel ve fiziksel tepkiler ortaya çıkabilir:

  • Duygusal Tepkiler: Korku, öfke, üzüntü, suçluluk ve umutsuzluk yaygın görülen duygulardır. Bazı bireylerde duygusal karışıklık ve uyuşukluk (hissetmeme hali) gelişebilir.
  • Fiziksel Tepkiler: Uyku bozuklukları, mide ve baş ağrıları, kas gerginliği, hipervijilans (sürekli tetikte olma) gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
  • Bilişsel Tepkiler: Travmatik olay tekrar tekrar zihinde canlanabilir (flashback), kişi tetikleyicilere karşı aşırı duyarlılık gösterebilir, suçluluk hissi gelişebilir ve dünyaya bakışı değişebilir.
  • Davranışsal Tepkiler: Madde kullanımı, kendine zarar verme, kaçınma davranışları, sosyal ilişkilerde bozulmalar ve izolasyon gibi tepkiler görülebilir.
  • Gelişimsel Tepkiler: Çocuklar, ergenler ve yaşlılar deprem sonrası farklı tepkiler verebilir. Küçük çocuklarda alt ıslatma, oyunlarda travmayı tekrar yaşama; ergenlerde depresyon ve isyankâr davranışlar; yaşlı bireylerde ise sosyal çekilme ve kronik hastalıkların şiddetlenmesi gözlenebilir.

1. Duygusal Tepkiler

Travmaya maruz kalan bireylerde duygular yoğun ve dalgalı olabilir. Kimi zaman kişi, hislerini ifade etmekte zorlanabilir ya da duygularını tamamen bastırabilir.

  • Korku ve Kaygı: Deprem sonrası bireyler, tekrar benzer bir olay yaşanacağına dair yoğun korku hissedebilir. Enkaz altında kalan bireylerde, kapalı alanlarda bulunmaktan kaçınma ve sürekli tetikte olma durumu gözlemlenebilir.
  • Öfke ve Sinirlilik: Kayıplar, çaresizlik hissi ve destek eksikliği nedeniyle öfke patlamaları olabilir. Bireyler kendilerine, çevrelerine veya yetkililere karşı öfke duyabilirler.
  • Suçluluk ve Utanç: Özellikle hayatta kalan bireylerde, "Ben hayatta kaldım ama başkaları öldü." düşüncesiyle hayatta kalan suçluluğu ortaya çıkabilir.
  • Uyuşukluk ve Boşluk Hissi: Kişi, duygularını hissedemeyebilir veya travmatik olayları anlatırken duygusal kopukluk yaşayabilir.
  • Duygusal Karışıklık (Disregülasyon): Ani duygu değişimleri, yoğun ağlamalar ya da tamamen duygusuz hissetme gibi tepkiler gözlemlenebilir.

2. Fiziksel Tepkiler

Travmanın fiziksel etkileri, vücutta stresin bir yansıması olarak ortaya çıkar.

  • Hiper uyarılma (Hipervijilans): Birey sürekli olarak tetikte olabilir, ani seslere karşı aşırı hassasiyet gösterebilir.
  • Uyku Problemleri: Travmatik olay sonrası kabuslar, uykuya dalma güçlüğü veya sık uyanma sık görülür.
  • Somatik (Bedensel) Belirtiler: Deprem sonrası mide bulantısı, baş ağrısı, kas gerginliği, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
  • Yorgunluk ve Bitkinlik: Travmaya bağlı olarak uzun süreli halsizlik ve enerji kaybı yaşanabilir.
  • Sindirim Problemleri: Kronik mide ağrısı, ishal veya kabızlık gibi sindirim sorunları görülebilir.

3. Bilişsel Tepkiler

Deprem sonrası bireylerde, düşünce süreçleri değişebilir ve bazı olumsuz bilişsel tepkiler gelişebilir.

  • Bilişsel Hatalar: Kişi, normal durumları tehdit olarak algılayabilir. Örneğin, titreşen bir masayı deprem gibi yorumlayarak panik yaşayabilir.
  • Travma Kaynaklı Halüsinasyonlar ve Sanrılar: Kişi, deprem sırasında yaşadığı olayları tekrar tekrar gördüğünü düşünebilir veya duyduğu sesleri tekrar duyuyormuş gibi hissedebilir.
  • Takıntılı Düşünceler ve Anılar: Deprem anı, bireyin zihninde sürekli tekrar edebilir. Bu düşünceler kontrol edilemez hale geldiğinde stres ve kaygı artar.
  • Flashbackler (Travma Yeniden Yaşama): Kişi, bir tetikleyiciyle (örneğin bir artçı sarsıntı veya çökük bir bina görmek) deprem anını sanki tekrar yaşıyormuş gibi hissedebilir.
  • Dissosiyasyon (Kopukluk Hissi): Kişi, çevresine veya kendine karşı yabancılaşabilir. "Burası gerçek mi?", "Ben gerçekten buradayım mı?" gibi düşünceler olabilir.
  • Benlik Yitimi (Depersonalizasyon) ve Gerçeklikten Kopma (Derealizasyon) : Kendi bedenini ve kimliğini garip hissetme veya çevrenin "gerçek olmadığını" düşünme gibi algı değişiklikleri yaşanabilir.

4. Davranışsal Tepkiler

Bireyler, travmayla başa çıkmaya çalışırken farkında olmadan çeşitli davranış değişiklikleri gösterebilir.

  • Yeniden Canlandırma: Kişi, yaşadığı olayı oyunlarında, rüyalarında veya düşüncelerinde tekrar tekrar canlandırabilir.
  • Kaçınma Davranışı: Depremi hatırlatan yerlerden, insanlardan, haberlerden ve konuşmalardan uzak durmaya çalışabilir.
  • Kendine Zarar Verme: Bazı bireyler travmatik stresle başa çıkmakta zorlandıklarında kendine zarar verici davranışlara (kesme, saç yolma, yaralarını kaşıma vb.) başvurabilir.
  • Madde Kullanımı: Alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı, duygusal acıyı bastırmak için artış gösterebilir.
  • İçe Kapanma ve Sosyal İzolasyon: Travma sonrası bireyler, insanlardan uzaklaşarak yalnız kalmayı tercih edebilir.
  • Aşırı Çalışma veya Aşırı Aktiflik: Bazı kişiler, travmayı bastırmak için kendilerini sürekli meşgul edecek şeyler yapabilir.

5. Sosyal ve Kişilerarası Tepkiler

Travma sonrası bireylerin sosyal ilişkilerinde değişimler görülebilir.

  • İlişkilerde Bozulmalar: Travmatik olay yaşayan birey, sevdiklerinden uzaklaşabilir veya onları anlamadığını düşünebilir.
  • Güvensizlik ve Bağlanma Problemleri: Birey, çevresindekilere güvenmekte zorlanabilir ve yardım istemekten kaçınabilir.
  • İşlevsellikte Azalma: İş veya okul performansı düşebilir, günlük sorumluluklar yerine getirilemeyebilir.
  • Öfke ve Sabırsızlık: Çevresindeki insanlara karşı tahammülsüzlük artabilir, küçük olaylara bile sinirlenme görülebilir.

Demir, E. C. ve Yıldız, M. A. (2024) Deprem Travmasının Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri ve Ruh Sağlığını Korumak İçin Öneriler. İçinde B. Kocadaş (Eds.) Depremler üzerine: Psiko-sosyal Açıdan Adıyaman Depremi ve Etkileri.  Ankara: Eğitim Yayınevi